Wednesday 12 May 2010

bir gunluk is

Gecen gun dusunuyordum -her zamanki gibi- Londra'da otobus soforu olmak nasil bir his & aktivitedir diye... Ozellikle iki katli otobus soforu olmak. Kocaman otobusler, har har gidiyorlar ya... Ani fren yapinca, sanki ikinci kati one bir gidiyor bir geliyor gibi gozukuyor, sonra da otobus kendini dengede tutmak icin bir saga bir sola gidiyor. Hah, durdu ama simdi tekrar harrrrr... Tek katli otobusler maalesef ki o kadar cekici degil, otobus iste.
O iki katlilar hantal gozukuyor, aheste gitmek icin yapilmis sanki ama bazi soforler var, bizim degme otobus soforleri ile rahat kapisirlar. O koca iki katliyi yogun trafikte bir saga bir solo kaydirmak marifet ister.
Eskiden beri buyuk arac kullanma merakim var, kamyon veya otobus. Merak iste. Ileride buyuk ihtimal gerceklestiririm bu fikri ama su 2 hafta degil! Neyse, bundan sonra bir liste yapmaya karar verdim: Hayatta 1 gunluk de olsa yapilacak isler listesi. Benim listemde 2 katli otobus soforlugu var simdilik.
Elbette her is yapilir hayatta, hepsinin de insana kazandiracagi baska baska tecrubelerdir, alinteri ile yapilan her is kutsaldir. Londra'da double decker soforu olmakla baslayalim bakalim! Daha neler eklenir acaba listeye ... (tabii unutmazsam!)

Saturday 8 May 2010

don bak bakalim!

Evet... gittim geldim Istanbul'a, islerimi hallettim, biraz Bogaz havasi, biraz Halic manzarasi, biraz simit, biraz ayran.... ve evimdeyim.

Ne kadar ilginc insanin aslinda degisikliklere kendini adapte etmesi ve hatta degisikligini fark etmeden aslinda kendisinin yaratmasi. Yillardir yasadiginiz o ev, kokusunun elbiselerinize bile isledigi, kucukluk yaslarinin en vurdumduymaz uykularini uyuyup en guzel pazar sabahi kahvaltilarina uyandiginiz o evin yerini baska bir ev aliyor. Ve o diger evi yukarida anlattiklarim gibi minik ama essiz mutluluklari yerlestirmek icin siz yaratiyorsunuz. Zaman gectikce- veya ben buyudukce- hayatin aslinda cok daha karisik oldugu ve ince bir sekilde islendigini goruyor insan. Belki bu artan sorumluluklarla fark ediliyor, belki de olgunlasma ile. "Okula git-iyi notlar al-erken yat-spor yap-boyun uzasin-etini sutunu ihmal etme-terli terli su icme-bayramlarda aile buyuklerinin elini op-Yerli Mali Haftasi'nda findik fistik gotur okula-sana satasanlara sen satasma..."dan cok daha fazlasi var(mis). Ama guzelmis! Soyle bir geri donup baktiginda insan eminim ki "yarattiklari" ile guru duyacaktir. Hadi bir donun bakin bakalim!

Belki ben biraz duygusal ve dusunceli oldugum icin bu aralar boyle romantik bir yazi yazdim ama napalim, benim blogum bu!

Sunday 2 May 2010

En onemli konulardan biri

HAVA! Londra havasi..
Mesela su anda sakir sakir yagmur yagiyor disarida. Pazar gunu, insanin ailesi, sevgilisi, arkadaslari.... ile olacagi, gonlunu costuracagi, kendini parka bahceye atacagi (hele de aylardan MAYIS ise), hafif guneslenip aksamustu yanaciklarin pembe pembe oldugunu gorup "yuzume renk geldi" diyecegi, aksamustu drinkini daha da bir zevkle icecegi, disarilarda oldugu icin yemek saatlerinin degisecegi, uzerine aldigi montun bile fazla gelecegi, etrafinda kuslarin da oldugunu seslerinden fark edecegi, bahar geldigi icin cicekleriyle kendini suslemis agaclara bakarken "ne guzel" diyip icinin tireyecegi, "hah, tamam yaz da geliyor artik" diye dusunup yazliklarini haftaya haftasonu cikarma planlari yapip "su kislik kiyafetlere bak, hepsi koyu renk, icim karardi, oofff zaten kisi hic sevmem" diye kisin ictigi sahlebin zevkini unutacagi, beyaz gomlek- kot pantalon- all star ayakkabi gunu....

Ama bugun degil!

Daha Londra'ya gelmeden bana "amanin havasi ile nasil bas edeceksin?" diye sormuslardi. Aslinda evet gelirken "ay cok guzel Londra'ya gidiyorsun, harika bir sehir....eeeee havasi biraz kotudur ama olsun, alisirsin" deyip konu degistirmelerinden anlamaliydim. Hatta ve hatta Madrid'deki nispeten zor olan yasamlarindan yine de vazgecmeyen Ingliz arkadaslarima daha da dikkat etmeliydim...

Neyse, ben buraya geldim, Aralik sonunda. O kadar kosturma, heyecan ve degisikliklerden sonra geldigim icin basta fark etmedim, malum, gelirken yolda biraz yorulmusum... Kis oldu, kis oldu, daha da kis oldu.... Kar yagdi, yagdi, yagdi..... birkac hafta kalmadi yerden. Ama bana guzel gorunuyordu; ilginc, degisik.. Uzun suredir boyle kar gormedim vb vb... Bu ruh halinin en onemli nedeni, elbette ki, neden burada oldugumdu; gerisi teferruat! Sonra kar kalkti yerden, soguk devam etti, yanina da yagmur... Soguk, soguk, soguk; yagmur, yagmur, yagmur... Napalim.

Londra gunlerimden bazilarinda, arada Madrid'e gittim. Ucak Madrid'e indi ve GUNESI GORDUM! Gercekten, o farkli bir histi. O zamana kadar ki ben Londra'nin havasina alistigimi dusunurken, gunesi gorunce bir garip oldum- "aaaaa gunes varmis!". Insan nasil da alisiyor baze seylere kendini programlarsa, onu fark ettim. Madrid'de gunesi gorene kadar, Londra'daki gunes eksikligini fark etmemistim.

Off yazarken ben sikildim! Evet Londra'da gunes pek yok, genelde yagmurlu ama cok guzel. Simdi bahar buralar, agaclar acti, minikcik bir bahcemiz var balkonda; bitkiler ve ciceklerden olusan, onlarla ilgilenmek de guzel. (yani degisik demeliyim cunku simdiye kadar ben pek cicek insani degildim. Evet, cicekleri severim ama demet olanlari ve bana hediye edilenleri! Simdi, kenardan kenardan yaklasiyorum ciceklere, bitkilere... ama kenardan!)

Gunes olunca burada, isitiyor. Hemen kan daha hizli akmaya basliyor, "haydi, atlayalim-ziplayalim, daga-tasa cikalim" istegi dogal olarak geliyor! Gunes olunca burada, genelde yesil olan sehir daha da yesil, daha da guzel oluyor. Gunes olunca burada, piknik hormonu sahneye cikiyor, cantana ne koyarsan, haydi parka. Gunes olunca burada, temiz hava hemen cigerlere gidiyor, icini hem hos hem de sarhos yapiyor. Gunes olunca burada, hava soguk da olsa, kuslar balkona geliyor, sincaplar bahceler arasi kosturuyor.

Kisacasi, gunes olunca burada guzel oluyor, daha hafif oluyor hersey, daha rahat akiyor hayat.

Gunes olunca olan baska seyler de var, ornegin gunesli ama 11 derece olan havada pazen elbise ile sokaga cikan kizlar ve .... baska birsey daha vardi ama onu unuttum. Diger yazilarda anlatirim!

Super mega sikayetci degilim buradaki havadan ama bazen, azicik da olsa, hayati zorlastiriyor... Zevk & sevk mekanizmalarini hafiften etkiliyor.

Neyse, simdi, yagmura ragmen biraz hava alip bunyeyi havalandirma zamani. Yagmur yagsa bile ilkbahardayiz, degil mi?!