Saturday 12 June 2010

uzun bir aradan sonra...

... yine yazmaya basladim. Uzun bir ara oldu ama bu aranin olmasinin onemli gerekceleri var.
Konular birikti elbette, gunluk konulardan felsefi sorulara kadar.... Simdi hangisinden bahsetsem karar veremiyorum.
Az once yine aklima gelen bir seyden bahsedelim o zaman: SABIR.

Hayatta neden bircok sey sabir ile ilgili? Sikayetim yok, yani yapi itibariyle sikayet etmeyi sevmem ama bazen dusunurum bazi seyler daha kolay olabilir diye. Kolaylik derken sabir kismini, beklemeyi, zamana birakmayi kastediyorum. Yoksa elbette hayatta bircok zorluk var, tarifsiz ve her yasanan ana sukretmeli insan ama yine de bazi seyler daha kolay olabilir, daha az zaman alabilir; hani bize yukaridaki kiyak gecebilir bazen; degil mi?! (elbette simdiye kadar sahsima gecilen kiyaklari unutmuyorum ama insan dogasi, her zaman bir gidimcik daha fazlasinin pesinde kosmuyor muyuz?)

Daha fazla yorum yapmayacagim ve her zamanki optimist, kimilerine gore de "kaderci" sayilabilecek gorusume tutunmaya devam edecegim:


Herseyin bir zamani vardir ve zamani gelince olur. Aslinda bize surekli kiyak cekilir, biz fark etmesek de. Gunune sukretmeli insan...

6 comments:

Özge S. said...

yazmayisinin birinci ayinda kosene tekrar hos geldin:))))

Esin said...

Bakiyorum da zaman tutuluyor..... Ama 1 ay geciktirdim, o kadar!

Özge S. said...

hatırlıyor musun eskiden sürekli olarak "herşey olacağına varır" derdik...

Esin said...

derdik; hala da diyorum ben.. yoksa ben iflah olmaz bir kaderci miyim?!

Özge S. said...

eee yani '95 bilemedin '96'dir bunu dediğimiz 15 sene olmuş-eee artık olmussun degilsen de:)

Esin said...

ayy o kadar olmus mu?!!!!! iyi de, hangi aklimizla soyluyoduk ki onu? Nedir yani? Et ne but ne? komikiz!