Wednesday 28 April 2010

Baslarken


Yeni hayata baslarken, az once bahsettimiz gibi, bir hosgeldin demek gerekli. (yemek tarifi gibi oldu; onceden yikayip suda beklettigimiz...... ) Sonrasinda da, bakalim ben neredeyim? Ne yapiyor bu insanlar? (ben ne yapiyorum? diye sormayi onermiyorum; zira sonrasi zor olabilir) Nasil yapiyorlar? diye bir saga sola bakmak lazim. Dil bilmek cok ise yariyor, bu tartismasiz. 

Ama bazen, bildiginizi zannetiginiz dil sanki oldugunuz yerde konusulmuyormus gibi geliyor. Ornegin, Londra’ya ilk tasindigimda bana oyle olmustu. Sanki ben Inglizce konusmuyorum! Bir ara gercekten dusundum, “tuh Ispanyolcam Inglizcemi bozmus” diye- ki bir miktar bozuldugunu dusunuyorum ama napalim! Benim gibi zaten dikkat esigi bir miktar dusuk biriyseniz, cidden daha da zor oluyor. Hiimmm... nasil ustesinden gelmeye calisiyoruz peki bunun? Yavas yavas konusarak/konsumaya calisarak. Ben ve yavas konusma?! Evet, bence de zor bir ikili.

Kitap oku, bol bo BBC izle ve anlamiyorsan bile anliyormus gibi yap! Tipki ilk Ispanyolca zamanlarim gibi. Ozellikle koca koca executive committee uyeleriyle konusurken yaptigim gibi: Cumlenin neresinden yakalarsam ona asilip, mir mir yapinca oluyor gibi. Olmuyorsa zaten karsindaki sana bos bir ifade ile bakiyor, orada olma nedenini sorgularcasina :)  Onemli nokta: O kendisinin orada olma nedenini sorguluyor, senin degil! Daha da onemli nokta: Ispanya’da bu boyleydi ama Ingiltere’de degil. Demek ki, kuturel farkliliklara uyum saglamak icin kisiye buyuk gorev dusuyor. Lesson 1: Study English

No comments: